19. yüzyılda Arnavutluk'ta kullanılmış Türkçe üzerine bir dil incelemesi: Güney Arnavutluk'ta kaleme alınmış yunan harfli Türkçe Bektaşi cönkleri


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Edebiyat Fakültesi Bölümü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2021

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: FATOS DIBRA

Danışman: Hatice Tören

Özet:

 

Arnavutluk'ta kullanılmış Türkçenin dil özellikleri ve toplum dilbilimsel olarak konumu hakkında müstakil çalışmaların sayısı çok sınırlı kalmıştır. Bu konuya yer veren çalışmalardaki değerlendirmeler ise genellikle az sayıdaki müstakil çalışmaların tekrarı sayılabilir. Bu çalışmada daha önce başvurulmamış Arnavut yazarlarınca kaleme alımış biri Arap ve Yunan, üçü ise tamamen Yunan harfli dört Bektaşi cöngünün Türkçe kısımları ana kaynak olarak kullanılarak hem bu kaynakların filolojik özellikleri hem Arnavutluk'ta kullanılmış Türkçenin dilsel ve toplum dilbilimsel vaziyeti irdelenmiştir. Bu kaynakların yanında yine Arnavut yazarların yazdığı Yunan, Arap ve Latin harfli Türkçe metinlere ve Arnavutçadaki Türkçe alıntılara da başvurulmuştur. Söz konusu cönklerin Türkçe kısımları mahallî Türkçenin özellikleri hakkında değerlendirme yapmaya müsaade etmektedir. Bu vasfıyla "transkripsiyon metinleri" olarak da değerlendirilebilen Yunan harfli bu cönkler, aynı değerlendirmeyi yapma imkanı sunmayan ve sayısı çok daha fazla olan Arap harfli Türkçe kaynaklar sayılmazsa, Arnavutluk'ta yazılmış ve şimdiye kadar bilinen en hacimli Türkçe metinleri teşkil etmektedir. Bu çalışmada, Balkan Türkçesinin bir varyantı olarak Arnavutluk Türkçesinin gelişimi, diğer Türkçe varyantlarıyla ilişkisi ve Türkçenin yazı dili olarak başka yazınsal gelenekler ve ağlarla muhtemel etkileşimi de ele alınmış, konuşma dili varyantları ve yazılı kaynaklar ve yazılar/alfabeler arasındaki bağlar araştırılmıştır. Değerlendirmeye alınan bölge takriben günümüz Arnavutluk Cumhuriyeti sınırları içerinde yer almaktadır. Bu bölgede Osmanlı döneminde nüfus ve kullanılmış konuşma dilleri bakımından dengeleri etkileyecek Türkçeyi anadili olarak konuşan bir toplumun bulunmayıdığı gözlemlenir. Türkofon olan ya da Türkofoni kapsamı içerisinde değerlendirilebilecek olanlar ise genel itibariyle Türkçeyi ikinci ya da üçüncü dil olarak kullanan ve aile ortamında kullanmayan kişilerden oluşmaktadır. Bu şartlarda kullanılan Türkçe varyantı üzerinde diğer bölge dillerinin tesiriniden de bahsedilebilir ve bu çalışmada bu husus üzerinde de durulmuştur. Tezde deskriptiv ve karşılaştırmalı bir yönteme başvurulmuştur. Giriş kısmında çalışmanın konusu, amacı, yöntemi ve sınırları hakkında bilgi verilmiş; Arnavutluk'ta kullanılmış Türkçe hakkında yapılan çalışmalar belirtilmiş; Arnavutluk'ta Bektaşilik ve Bektaşi [yazılı] kaynakları hakkında bir değerlendirme yapılmıştır. Birinci Bölümde tezde incelenen kaynaklarda kullanılan yazı sistemi ve imlâ özellikleri incelenerek filolojik bir değerlendirme yapılmıştır. İkinci Bölümünde metinlerin sesbilimsel, şekil bilimsel ve söz dizimsel özellikleri betimlenmiştir. Üçüncü Bölümde özellikle çokdillilik, çokdeğişkelilik (diglossia) ve çokyazılılık (digraphia) gibi olgulara odaklanarak Türkçenin konuşma ve yazı dili düzeyindeki toplumdilbilimsel durumu değerlendirilmiştir. Sonuç kısmında tezde ele alınan yazılı malzemelerle ilgili bir değerlendirmede bulunulmuş; metinlerin ses, şekil, sözcük ve söz dizimi özellikleri ile ilgili tespit edilen sonuçlara yer verilmiştir. Ayrıca, Arnavutluk'ta kullanılmış Türkçe üzerine toplumdilbilimsel açıdan da bazı değerlendirmeler yapılmıştır. Ek kısmında, tarafımızdan hazırlamış diplomatik aktarım ve metnin trasnkripsiyonuyla beraber asıl metinlerden örnekler verilmiştir.