Türkiye'de Denizcilik Sektöründe Kadınlar ve Cinsiyetlendirilmiş Mekan Deneyimleri


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: İstanbul Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi, Kadın Çalışmaları, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2023

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Pınar Karakaya

Danışman: Serpil Çakır

Özet:

Bu tezin amacı, Türk kadın denizcilerin, yüzyıllardır erkeklerin egemen olduğu ve eril kültürün baskın olduğu denizcilik sektörüne kabul edildikleri ilk yıllardan, günümüze kadar olan süreçteki deneyimlerinin, karşılaştıkları zorlukların ve mücadelelerinin görünür kılınması ve feminist bir bakış açısıyla değerlendirilmesidir. Bu bağlamda, çalışma kadınların denizcilik eğitimleri, işe kabul edilmeleri ve iş yaşamları boyunca karşılaştıkları durumları ele almaktadır. Ayrıca, kadınların denizcilik sektöründeki konumu ve değişmesi gereken koşullar, denizcilik mesleği ile kadınların toplumsal cinsiyetlerinin getirdiği rol ve sorumlulukları arasındaki ilişki ve denizcilik sektöründeki kadın örgütlülüğü ele alınmaktadır. Son olarak, bu çalışmada, denizci kadınların eril kültür üzerinde şekillenen, cinsiyetlendirilmiş bir mekan olan gemi mekanına dair algıları ve mekanı kullanma biçimleri incelenerek, toplumsal cinsiyet ve mekan arasındaki ilişki ve bu ilişkilerin nasıl yeniden şekillenip inşa edildiği tespit edilmeye çalışılmaktadır. Bu kapsamda, üniversitelerin “Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği”, “Deniz Ulaştırma ve İşletme Bölümü” ve “Gemi Makineleri İşletme Mühendisliği” bölümlerinden mezun olan ve denizcilik sektörünün çeşitli alanlarında çalışan 18 kadın denizci ile derinlemesine görüşmeler yapılmıştır. Tez, feminist bir bakış açısıyla yazılmış ve feminist araştırma yöntemleri kullanılarak denizci kadınların tarihlerinin görünür kılınması hedeflenmiştir.

Araştırmanın sonucunda, denizci kadınların eğitim dönemlerinde, staj dönemlerinde ve iş yaşamları boyunca ayrımcılık ve önyargıyla mücadele etmek zorunda kaldıkları, ayrıca şiddet, mobbing, taciz gibi durumlarla sıklıkla karşılaştıkları ve kadınların bu durumlar karşısında çeşitli mücadele biçimleri geliştirdikleri gözlemlenmiştir. Ayrıca mekanla olan etkileşimleri sırasında kimi denizci kadınlar sektördeki ataerkil değerleri ve normları içselleştirmişler, bu sayede ötekileştirilmekten ve cinsiyetleri dolayısıyla ayrımcılığa uğramaktan kaçınacaklarını düşünmüşlerdir. Bu durumun var olan ataerkil yapının devamını sağladığını düşünen diğer kadın denizciler ise, kendileri olarak var olma mücadelesi vermişler ve içinde bulundukları kültürün ve eril değerlerin değişmesine olanak sağlamışlardır. Bu açıdan gemi mekanı denizci kadınlar için hem tahakküm hem de mücadele alanı olarak karşımıza çıkmaktadır.