TORAKSIN PRİMİTİF NÖROEKTODERMAL TÜMÖRLERİ : NEOADJUVAN TEDAVİ VE BOYUT PROGNOSTİK FAKTÖRLER MİDİR?


Sarbay İ., Aygün A., Demir A., Turna Z. H., Molinas Mandel N., Çomunoğlu N., ...Daha Fazla

12. Ulusal Göğüs Cerrahisi Kongresi, Muğla, Türkiye, 19 - 22 Ekim 2023, ss.114-115

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Muğla
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.114-115
  • İstanbul Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

S-082 TORAKSIN PRİMİTİF NÖROEKTODERMAL TÜMÖRLERİ : NEOADJUVAN TEDAVİ VE BOYUT PROGNOSTİK FAKTÖRLER MİDİR? İsmail Sarbay1 , Atıl Aygün1 , Hande Turna1 , Sümeyra Derin1 , Adalet Demir1 , Nil Molinas Mendel1 , Nil Çomunoğlu1 , Atilla Gürses1 , Kamil Kaynak1 , Akif Turna1 1 İstanbul Üniversitesi-cerrahpaşa Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı 2 İstanbul Üniversitesi-cerrahpaşa Cerrahpaşa Tıp Fakültesi 3 İstanbul Üniversitesi-cerrahpaşa Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Medikal Onkoloji Bilim Dalı 4 Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı 5 Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Medikal Onkoloji Bilim Dalı 6 İstanbul Üniversitesi-cerrahpaşa Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı 7 Kocaeli Sağlık Ve Teknoloji Üniversitesi Göğüs Cerrahisi Amaç: Toraksın primitif nöroektodermal tümörleri (PNET) nde prognoz, tüm tedavi modalitelerine karşın iyi değildir ve 5 yıllık sağkalım oranı %50’den az olarak bildirilmektedir. Bu çalışmada toraksta PNET’i olup cerrahi tedavi uygulanmış olgulardaki progrnozu, uygulanan tedavilerin, tümör boyutunun, neodjuvan tedavinin sağkalım üzerindeki etkisini değerlendirmeyi amaçladık Yöntemler: Toraks yerleşimli PNET tanısı almış otuz sekiz hasta çalışmaya dahil edildi. Yaş, cinsiyet ve tümör boyutu gibi hasta özellikleri kaydedildi. Hastalara uygulanan cerrahi işlemler, neoadjuvan veya adjuvan keno/radyoterapiler kaydedildi. Tüm hastalar için sağkalım durumu ve süresi araştırıldı. Farklı grupları arasındaki sağkalımı karşılaştırmak için Kaplan-Meier analizi ve log-rank testi kullanıldı. Bulgular: Hastaların ortalama yaşı 27 ± 4 yıl idi. Hastaların çoğunluğu erkek (n=21; %55.0) olup, 17 hasta (%45.0) kadın idi. On sekiz hastaya (%47.4) neoadjuvan kemoterapi, 32 hastaya (%84.2) adjuvan tedavi verildi. Radyoterapi hastalarının %32’sinde neoadjuvan ve %45’inde de adjuvantolarak uygulandı. Hastaların genel sağ kalımı 83 ay idi (% 95 Güven Aralığı: 12.3 - 153.1 ay). Çapı 8 cm’ye eşit veya 8 cm’den daha büyük tümörleri olan hastalarda, 8 cm’den daha küçük tümörleri olan hastalara göre istatistiksel olarak anlamlı daha kötü sağ kalım saptandı (p=0.032). Daha küçük tümörleri olan hastalarda hastalıksız sağ kalım da daha yğksek bulundu (p=0.028). On üç hastaya nüks ve metastaz için ilave kemoradyoterapi uygulanırken, 4 hastada (%10.5) nüks için cerrahi gerektirdi. Neoadjuvan tedavi, daha iyi genel sağkalım ile ilişkili olarak gözlendi (p=0.014) Tartışma ve Sonuç: Toraksın PNET tümörleri olan hastalarda, neoadjuvan kemoradyoterapi ardından uygulanan ve tümörün tam çıkarılmasını sağlayan cerrahi rezeksiyon sonrası oldukça yüz güldürücü sağ kalım elde edilebilir. Tümör boyutu ve neoadjuvan tedavinin prognostik faktörlerdir. Daha küçük tümör boyutu olan ve neoadjuvan tedavi gören toraks PNET’si olan hastalarda sağ kalım daha yüksek bulunmuştur. Bu bulguları doğrulamak ve bu nadir ama agresif tümör için diğer potansiyel prognostik belirteçleri tanımlamak için daha fazla araştırma gereklidir.

Anahtar kelimeler: PNET, toraks, cerrahi, tümör boyutu, prognoz, göğüs duvarı