Evliyâ Çelebi Seyâhatnamesi'nde Hz. Peyamber ve Medine


GEMİCİ N.

İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, sa.22, ss.245-266, 2010 (Hakemli Dergi)

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Basım Tarihi: 2010
  • Dergi Adı: İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi
  • Derginin Tarandığı İndeksler: Other Indexes
  • Sayfa Sayıları: ss.245-266
  • İstanbul Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

 

 

Evliyâ Çelebi'nin seyâhata çıkmak arzusunun asıl amacı

"edâ-yı hac eylemek ârzûsuyla seyâhata talîb ü râgîb olup" ifadesinde göstereceği üzere her samimi Müslümanın ortak dileği olan Hac ibadetini yerine getirmektir. Fakat bu arzusunu, biraz gecikme ve değişik meşguliyetleri sebebiyle ancak 1082 (1671) yılında gerçekleştirebilmiştir.

Evliyâ Çelebi, 10 Muharrem 1040 (20 Ağustos 1630) rüyasında Hz. Peygamberi gördükten sonra İstanbul'dan yola çıkarak gezilerine başlamış ve 1670 tarihlerine kadar Osmanlı devletinin sınırları içinde ve dışında kalan büyük bir bölgeyi tanıtmıştır. Bir çerçevesi çizilecek olursa, onun gezdiği bölgeler içinde Tebriz, Bağdat, Musul, Suriye, Güney Mısır, Sudan, Hicaz, Balkan, Dalmaçya, Viyana, Kırım ve Kuzeydoğu'da yer alan Kafkasya devletleri yer alır. İlk olarak İstanbul içinde görülmesi gereken en güzel yerleri gezmiş ve onlarla ilgili intibalarını hâvî seyâhat notlarını 1635 yılında yazmıştır. Diğer bütün bölgelerdeki gezilmesi ve görülmesi gereken yerlerdeki hayat biçimlerini, adet ve geleneklerini ve diğer önemli hususiyetlerini gözlemlemiştir.

Gezdiği dolaştığı bölgelerde var olan halk türküleri, destanlar, hikâyeler, masallar, folklor, düğün ve benzeri kutlamaları, çeşitli inançlar, cemiyetler, insanlar arasındaki münasebetler ağı, adet ve gelenekler, sanat, kültür, el zanaatları ve giyim tarzlarını eserine kaydetmiştir; bunlar araştırmacılara farklı bölgelerde ve ülkelerdeki geçmiş yaşam hakkında çok net bilgiler verir. Evliyâ Çelebi klasik Osmanlı manzum edebî tarzı yerine kolay anlaşılır ve akıcı yazımı olan nesri tercih etmiştir. Hemen herkes Evliyâ Çelebi seyâhatnamesinin diğer tarih kitaplarından farklı bir konumda olduğunu bilir. Seyâhatname, Osmanlı araştırmalarına kaynaklık etme bakımından ve tarihi olaylara ışık tutan yönüyle yazılı kaynaklar arasında seçkin bir yeri haizdir. Evliyâ Çelebi'nin muhtemelen 73 yaşlarında iken Mısır veya İstanbul'da bir gezisi sırasında vefat ettiği sanılmaktadır.

 

The Prophet and Madina in Evliya Celebi's Seyahatname

The ultimate purpose of Evliyâ Çelebi in wanting of travel is this: "As every sincere Muslim's common desire to fullfill Hajj pilgrimage as a religious duty. He mentiones his intention at the beginning of his work. We see that this wish was fulfilled in the first days of the month of zi'l-hicce in the year 1082/1672.

After seeing his Prophet Mohammad in his dream, Evliyâ Çelebi set out for his first journey on

 

Caşura in the month of Muharrem in 1040 (August 20 in 1630); from that day up to the 1670ies, he got to know a huge area within and outside the Ottoman Empire. If we drew a line around the territories he travelled to it would extend from Tebriz, Bagdad, Mosul and Syria as its Eastern border, to Egypt, Sudan and the Hedjas in the South, to Balkan, Dalmatia, Vienna and the Island of Krim in the West and the Caucasian Countries in the North East.

While doing the most popular sights of Istanbul in 1635, Evliyâ Çelebi wrote down his first observations. He watched closely the way of living, social order and other features in all the places he visited. His descriptions of folk songs, folk dances, common poems, tales and fairy tales, wedding and other celebrations, all kinds of faith, associations, interpersonal relationships, social behaviours, arts, culture, crafts and the way of dressing in the territories through which he wandered offer to today's researchers a clear picture of life at that time in several countries and regions. As a writer Evliyâ Çelebi preferred using a light and fluent everyday-language for his texts instead of the Ottoman Verse Literature of that time. Since researchers recognized Evliyâ Çelebi's Seyâhatname as being on another level than works of historians and as being capable to cast light on the past beyond the official sources, it is regarded as belonging to the most extraordinary sources for Ottoman scientific research. It is being supposed that Evliyâ Çelebi passed away at 73 years of age during a journey to Egypt or in Istanbul.

Key words:

 

Evliyâ Çelebi, hajj, Medina, Mekka, Seyahatname