Vesayet Altında İhmal, Cinsel İstismar: Olgu Sunumu


Şenbaş Z. A., Turan R., Avgören Kapoğlu A., Çelikkol H., Arıcan N.

1. Uluslararası 17. Ulusal Adli Bilimler Kongresi, 12 - 15 Kasım 2020, ss.110

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Sayfa Sayıları: ss.110
  • İstanbul Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Amaç: “Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle” kısıtlanan ve dezavantajlı gruplar içinde değerlendirilebilecek kişilere yönelik ihmal/istismar olgularında olay örüntüsü içinde cinsel motiflerin de bulunması, medikolegal değerlendirilme perspektifini daha da genişletmekte ve derinleştirmektedir.

Olgu: Başvuru tarihindeki vasisi annesi eşliğinde başvuran, Türk Medeni Kanunu’na göre vesayet altına alınmış ve vasisinin eşi olduğu döneme uyan gebeliği bulunan 39 yaşındaki kadın olgu cinsel ve fiziksel istismar ile ihmal iddiaları açısından değerlendirilmiştir.

Bulgular: 39 yaşında, beyinde demir birikimi ile giden nörodejeneratif hastalık tanısı bulunan kadın olgunun muayenesinde bilinç açık, kooperasyon, oryantasyon ve sese yöneliminin olmadığı, ekstremitelerde rijiditenin arttığı, gaita ve idrar kontrolü olmadığı, sol ayak topuğunda doku kaybı bulunan nedbe dokusu, sağ ayak bileğinde yer yer ülsere, içerisinde damarlaşma görülen nedbe dokusu, saçlı deride sikatrisyel alopesik alanlar ile vücudunun diğer bölgelerinde de birden çok sayıda hipopigmente lezyonlar tespit edilmiştir. Sözel iletişim kurulamayan olguda annesinden alınan öykü ile olgunun fiziksel muayenesi ve adli/tıbbi kayıtları incelenerek gebeliğe konu cinsel birliktelik sırasında ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı ve fizik muayene bulgularının ayırıcı tanısı değerlendirilmiştir. Son adet tarihine göre 23.06.2017, USG’ye göre 25.07.2017 tarihinde gebeliğin meydana gelmiş olabileceği saptanıp 25.05.2017 tarihli Nöroloji Kliniği muayene notundaki bulguları ile karşılaştırılmıştır.

Tartışma-Sonuç: Klinik bulgular göz önüne alındığında, ilerleyici nörodejeneratif hastalığı bulunan kısıtlının gebelikle sonuçlanan cinsel birlikteliği sırasında ayırt etme gücü olmadığı kanaati bildirilmiş, vesayet altında istismar ve ihmal iddialarında tıbbi kayıtların yol göstericiliğinin önemi vurgulanmıştır.