Yeme Bozukluklarında Hastaya Uyum ve Kolaylık Sağlama Ölçeğinin Türkçeye uyarlama, geçerlik ve güvenirlik çalışması


Oğur M., Taşkale N.

10. Işık Savaşır Klinik Psikoloji Sempozyumu, İzmir, Türkiye, 2 - 03 Haziran 2023, ss.147

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: İzmir
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.147
  • İstanbul Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Giriş ve Amaç: Yeme bozuklukları bireylerin yeme davranışında değişikliklere yol açarak psikososyal

işlevselliklerini önemli ölçüde bozmaktadır. Hastalık sürecinde nasıl davranacağını bilemeyen ve

hastalığı anlamlandıramayan yakınlar hastalığa uyum gösteren (accommodation), hastalığı kolaylaştıran

(enabling) davranışlar sergileyebilmektedir. Yapılan çalışmalarda bu davranışların bakım verenlerin

psikososyal sağlıklarında bozulmalara yol açmasının yanı sıra yeme bozukluğu hastalarının belirtilerini

sürdürücü işlev gösterdiği görülmektedir. Bu nedenle hastalık sürecinde bakım verenlerin bu

davranışlarının incelenmesi hem bakım verenler hem de hastalar için önemli olacaktır. Bu amaç

doğrultusunda çalışma kapsamında yeme bozukluğu hastalarına bakım verenlerin hastalığa uyumlarını

ve hastalığı kolaylaştırıcı davranışlarını değerlendiren Yeme Bozukluklarında Hastaya Uyum ve

Kolaylık Sağlama Ölçeğinin (YBHUKSÖ) Türkçeye uyarlanması amaçlanmıştır. Yöntem:

YBHUKSÖ’yü Türkçeye uyarlama aşamasında ilk olarak ölçeğin dil uyarlama basamakları

gerçekleştirilmiştir. Çeviri, geri çeviri ve pilot çalışma aşamalarından sonra erişilen form sorumlu yazar

tarafından onaylandıktan sonra ölçek çalışmasında kullanılmıştır. Ölçeğin yakınsak geçerlik analizi için

Hastane Anksiyete ve Depresyon Ölçeği, Bakım Verme Yükü Ölçeği ve Duygu Dışavurumu Ölçeği;

ıraksak geçerlik analizi için Aile Değerlendirme Ölçeği ve İki Boyutlu Sosyal İstenirlik Ölçeği

kullanılmıştır. Ayırt edici geçerlik analizleri için YBHUKSÖ puanlarının Sosyodemografik Bilgi

Formundan elde edilen değişkenler açısından farklılaşıp farklılaşmadığı incelenmiştir. Araştırmanın

örneklemini yeme bozukluğu hastalarının 170 bakım vereni oluşturmaktadır. Çalışmada her bir bakım

verenle veri toplama yaklaşık 50 dakika sürmüştür. Verilerin analizinde yapı geçerliliğini sınamak için

Madde Analizi, Açımlayıcı Faktör Analizi (AFA) ve Doğrulayıcı Faktör Analizi (DFA); ölçüt bağıntılı

geçerlik kapsamında yakınsak geçerlik, ıraksak geçerlik ve ayırt edici geçerlik analizleri

gerçekleştirilmiştir. Güvenirliği sınamak için ise Cronbach alfa iç tutarlık katsayıları hesaplanmıştır.

Bulgular: YBHUKSÖ için yürütülen madde analizi ve AFA sonucunda toplam varyansın %62’sini

açıklayan Güven Arayışı, Yemek Ortamı Ritüeli, Kaçınma ve Rutini Değiştirme, Aile Kontrolü olarak

adlandırılan dört faktörlü 20 maddeli bir yapı elde edilmiştir. Ölçeğin orijinalinde beş faktörlü 33

maddeli bir yapı bulunmaktadır. Mevcut çalışmada orijinal ölçekteki Görmezden Gelme faktörüne ait

tüm maddeler elenmiştir. YBHUKSÖ’nün toplam puanı ve tüm alt ölçeklerinin puanları arasında yüksek

düzeyde anlamlı ilişki görülmüştür. DFA sınaması YBHUKSÖ’nün uygulandığı örnekleme kabul

edilebilir düzeyde uyum gösterdiğine ilişkin kanıtlar sunmuştur. Yakınsak ve uzaksak geçerlik

kapsamında yürütülen analizlerde genel olarak beklenen yönde ilişkiler gözlenmiştir. Ayırt edici

geçerlik doğrultusunda YBHUKSÖ puanlarının bakım verenlerin yakınlık durumlarına, psikiyatrik öz

geçmişi olup olmamasına göre farklılaşmadığı; güncel psikiyatrik tanısı olanlarda ve yeme bozukluğu

hakkındaki bilgilerini yeterli değerlendirenlerde daha yüksek olduğu görülmüştür. YBHUKSÖ’nün

güvenirlik analizi doğrultusunda hesaplanan Cronbach alfa katsayıları ölçeğin toplamı için .88, Güven

Arayışı faktörü için .80, Yemek Ortamı Ritüeli için .87, Kaçınma ve Rutini Değiştirme için .85, Aile

Kontrolü için .81 olarak bulunmuştur. Tartışma ve Sonuç: Bulgular değerlendirildiğinde genel olarak

kabul edilebilir sonuçlara ulaşıldığı görülmektedir. Faktör yapısının farklılaşmasının nedenlerinin

katılımcı sayısının eksikliği, örneklemde anoreksiya nervoza hastalarının bakım verenlerinin ağırlıkta

olması, bakım verenlerin hastalık hakkındaki bilgi eksikleri nedeniyle maddelerin bakım verenler

üzerinde karşılık bulmaması, maddelerin mevcut hali ile aslında işaret etmek istediği anlamın bakım

verenler tarafından anlaşılamaması, orijinal çalışmadakinden farklı bir istatistiki yöntem kullanılması

olabileceği düşünülmektedir. Tüm bunlar dikkate alınarak farklı örneklemlerde ve daha fazla katılımcı

sayısı ile yapılacak çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır.