Hz. Peygamberin En Büyük destekçisi Ebu Talib'in Tarihi Kişiliği ve Mezheplerin Teşekkül Sürecinde İstismarı


Creative Commons License

Bulut H. İ.

Hicri Birinci Asırda İslami İlimler, Hidayet Aydar,Ziyad Alrawashdeh, Editör, Ensar Neşriyat, İstanbul, ss.431-452, 2020

  • Yayın Türü: Kitapta Bölüm / Araştırma Kitabı
  • Basım Tarihi: 2020
  • Yayınevi: Ensar Neşriyat
  • Basıldığı Şehir: İstanbul
  • Sayfa Sayıları: ss.431-452
  • Editörler: Hidayet Aydar,Ziyad Alrawashdeh, Editör
  • İstanbul Üniversitesi Adresli: Evet

Özet


Ebû Tâlib, on yılı nübüvvet döneminde olmak üzere tam kırk iki yıl Hz. Peygamberin hâmisi, destekçisi ve yardımcısı olarak uzun bir hayat yaşamıştır. O, yaşadığı dönemde Haşim oğullarının lideridir. Buna ilaveten Mekke toplumunda önde gelen, sözü dinlenen, makam ve itibar sahibi siyasî bir önderidir. Dahası o, içinde yaşadığı müşrik toplumun hususiyetlerini çok iyi bilen, buna göre strateji geliştirebilen ve de dönemin edebî zevkine uygun şiirler inşat edebilen önemli bir şahsiyettir. Gerek toplum nezdindeki otoritesi, gerekse edebî şahsiyeti sayesinde kendisini Mekke toplumuna kabul ettiren Ebû Tâlib, edebî yeteneğini Haşim oğullarını savunmada, Kâbe ve Rabbinin yüceliğini anlatmada ve özellikle yeğeni Hz. Muhammed’in doğruluk ve dürüstlüğünü açıklamada fazlasıyla kullanmıştır. Dahası, müşrik liderlerin en ağır tazyiklerine rağmen Allah Elçisini yalnız bırakmamış ve onu her zaman desteklemiştir. Böyle olmakla birlikte vefatından kısa bir müddet sonra hakkında birçok rivayet ileri sürülen siyasî bir figür haline dönüştürülmüş ve özellikle iman edip etmediği hususu tartışma konusu olmuştur.

Ebû Tâlib’in imanı meselesi, aslında hiç kimsenin ilgilenmediği bir tartışma konusu değildir. Hemen her dönemde güncelliğini koruyan bu mesele hakkında başta Şiî yazarlar olmak üzere pek çok İslam âlimi müstakil kitap ya da risale yazmıştır. Şiiler onun mutlak anlamda mümin bir kimse olduğunu iddia ederken Sünnî âlimler ise bazı rivayetlerden hareketle cehennem ehlinden olduğunu dile getirmişlerdir. Aslında Ebû Tâlib, sadece Hz. Peygamberin amcası olarak tarihteki yerini almış olsa idi, imanı konusu belki bu kadar hararetli tartışılmayacak; iman ettiğini kabul edenler ve etmeyenler şeklinde iki blok oluşmayacaktı. Ancak onun Ehl-i Beyt soyunu sürdüren Hz. Ali’nin babası olması, hakkında farklı kanaatlerin ileri sürülmesine sebebiyet verdiği anlaşılmaktadır. Nitekim Emevî-Haşimî mücadelesinde iktidarı elinde tutanlar, Ali ve taraftarlarını kötülemenin bir aracı olarak Ebû Tâlib’i hedef seçerken Şiîler de Hz. Ali’ye ve dolayısıyla imamet doktrinine halel gelmemesi için Ebû Tâlib’in imanı konusuna ayrı bir ehemmiyet vermişlerdir. İşte bu bildiride ilk dönemden bu yana ciddi bir tartışma konusu olan Ebu Talib’in imanı konusu ele alınacaktır. Öncelikle hayatı, şahsiyeti ve özellikle Hz. Peygambere destek olması ve Müslümanları korumaya çalışmasına dair tarihi bilgiler verilecek, bilahare Sünnî-Şiî polemiğinde ileri sürülen lehte ve aleyhte deliller ortaya konulacaktır. Son olarak mezheplerin teşekkül sürecinde Ebû Tâlib’in nasıl istismar edildiği hususu örneklerle izah edilecektir.