Edebiyattan Sinemaya: Uyarlama Olgusuna Göstergebilimsel Bir Bakış ve Émile Zola Örneği


Öztürk H. N.

Diğer, 2023

  • Yayın Türü: Diğer Yayınlar / Diğer
  • Basım Tarihi: 2023
  • İstanbul Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Çift eklemlilik kavramı, Ferdinand de Saussure’e göre dili betimlememizi sağlayan unsurlardan biridir, ne de olsa meşhur “dil bir göstergeler dizgesidir” saptamasında geçen “gösterge” kavramının kendini gerçekleştirmesi için gerekli koşullardan biri de sesbirimlerin varlığıdır. Bu nedenle sinemaya doğal dilleri nitelediğimiz gibi “dil” kavramıyla yaklaşamayız aslında, terimsel olarak baktığımızda sinema bir dil değil, “dilyetisi” (FR. langage) olarak ortaya çıkmaktadır. Kabaca “belli bir dili kullanabilme becerisi” şeklinde özetleyebileceğimiz dilyetisi kavramını Metz, sinema üzerinden çok güzel açıklamıştır: “Sinema bir dilyetisi olduğu için bize güzel hikayeler anlatabiliyor diyemeyiz, tersine bize bu güzel hikayeleri anlattığı için, sonrasında bir dilyetisi haline gelmiştir” (Essais sur la signification au cinéma, s.55). Bu gerçekten de sinemanın dilyetisi olarak algılanması sürecinde çok önemli bir noktadır, seyirci olarak film izleye izleye, Umberto Eco’nun tabiriyle “bu görünmez yapıyı” (La Struttura Assente) çözdük ve ancak ondan sonra sinema bir dilyetisi haline geldi. Hayatında hiç film izlememiş biri filmin açılış jeneriğindeki yazılara bile anlam veremeyebilir, ancak bildiğimiz anlamda sinema seyircisi, kameranın koşan bir adamı önden çekmesi, hemen ardından da yine koşan başka bir adamı arkadan çekmesinin, bir kovalamacaya işaret ettiğini veya belli bir sahnede kullanılan müziğin, o sahnenin yapısına dair çok şey söylediğini anlayarak izlemeye devam edecektir.