Unheard voices: state-making and popular participation in post-Ottoman Iraq


Creative Commons License

BÜYÜKSARAÇ G.

Minority Politics in the Middle East and North Africa: The Prospects for Transformative Change, Kymlicka, W. ve Pföstl, E., Editör, Routledge, London/New York , Londra/New York, ss.63-80, 2016

  • Yayın Türü: Kitapta Bölüm / Araştırma Kitabı
  • Basım Tarihi: 2016
  • Yayınevi: Routledge, London/New York 
  • Basıldığı Şehir: Londra/New York
  • Sayfa Sayıları: ss.63-80
  • Editörler: Kymlicka, W. ve Pföstl, E., Editör
  • İstanbul Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Bu yazı, modern Irak örneğini ele alarak, Orta Doğu’da dışlayıcı siyasetin tarihsel koşullarını tartışmaktadır. Temel amacım, I. Dünya Savaşı sonrası Irak’ta İngiliz himayesine sokularak hayata geçirilen ulus-devlet modelinin ülkede yaşayan etnik ve dini azınlıklar ile ne tür bir iktidar ilişkisi kurduğunu anlamak. Büyük ölçüde uluslararası toplumun telkin ve yaptırımları sonucu, manda hükümeti sosyo-kültürel farklılıklara anayasal haklar tanımıştır, ancak hukuki çerçeve azınlık haklarının korunmasını taahhüt ederken zaman içinde etkisizleşmiştir. Bu tespitten hareketle öne sürdüğüm argumanlar kısaca şu şekilde özetlenebilir. Birincisi, anayasal düzenin kifayetsizliğinin temel sebebi, karar alma süreçlerinde halk katılımı prensibine riayet edilmemiş olmasıdır. Çalışmanın üzerinde durduğu ikinci nokta ise, manda rejiminin ve rejimin idari pratiklerini yönlendiren uluslararası hukukun manda sonrası hükümetlerin azınlık meselesini ele alış biçimlerini büyük ölçüde etkilediğidir. Bir başka deyişle, manda rejimi modern Irak’ta “çoğunluk”-“azınlık” ilişkileri bağlamında göz ardı edilemeyecek bir miras bırakmıştır.  Monarşik ve post-monarşik hükümetlerin idari pratiklerine bakıldığında ortaya çıkan politik örüntü, azınlık meselesini “ulusal güvenlik” perspektifine hapseden ve aşırı şiddete eğilimli dışlayıcı siyaset olarak betimlenebilir. Son tahlilde, çalışmaya içkin olan antropolojik perspektif, azınlık meselesine normatif ve pratik yaklaşımların bireysel beklentiler kadar yerel koşullar ve kolektif taleplere duyarlı bir “etnografik özen” üzerine temellendirilmesi gerektiğini ileri sürmektedir. Bu çalışma, Orta Doğu’da etnik/dinsel farklılıklar ve azınlık hakları konusundaki güncel disiplinler arası akademik yazına katkı niteliğindedir. Tarihsel metotla Irak’taki siyasi süreçleri okumaya çalışırken, hukuki söylem analiz tekniğini kullanarak, uluslararası normatif çerçevenin Orta Doğu bağlamında işlerliğini sorgulamaktadır.

I explore the nature of the particular nation-state form that came into being in Iraq during the British mandate, and in particular its impact on minorities. The mandate government, and the broader international legal framework, structured state-minority relations in post-Ottoman Iraq in ways that continue to shape Iraqi politics. While socio-cultural differences in Iraqi society were given constitutional recognition, this did not lead to the effective protection of minority rights, primarily because the principle of popular participation was not respected. The mandate legacy in Iraq has been long lasting, as the mistakes of the past have been reproduced by postcolonial regimes, and thus the state-minority relationship has been locked in a loop of exclusionary politics and securitization.