Tarihsel depremlerin saptanmasında arazi verileri ve tarihsel verileri ilişkilendirmeye bir örnek; Ganos Fayı depremleri


Yaltırak C., ALPAR Ş. B., Altınok Y., Erturaç K.

Aktif Tektonik Araştırma Grubu Sekizinci Toplantısı, Elazığ, Türkiye, 1 - 04 Eylül 2004, ss.29

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Elazığ
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.29
  • İstanbul Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Tarihsel depremlerin saptanmasında başlıca çalışmalar hendek araştırmalarına
dayanmaktadır. Bir çok tarihsel kayıt, sadece depremin bir bölgede hissedildiği veya
etkilediği yerleşimlere göre bir depremin merkez üssünü vermektedir. Bir çok tarihsel
depremin yeri de genellikle fayların kinematik özellikleri ve/veya geçmişte yaptığı
atımlara dikkate alınarak yapılmaya çalışılmaktadır. Ganos Fayı bu tür çalışmaların
yoğun olduğu Kuzey Anadolu Fayı’nın Saroz Körfezi ile Marmara Denizi arasındaki bir
kesimidir.
Ganos Fayı üzerinde yapılan araştırmalarda 1912 depreminin maksimum
atımının 4.5±0.5 m civarında saptanmıştır. Bunun dışında çeşitli araştırmalarda
gerçekleşen maksimum atımlar ± 0.5-1 metre civarında hatalar ile 10, 15, 20 gibi katları
izlemektedir. Altınok vd. 2003, buldukları atımlara göre tarihsel depremleri, kayıtlar ile
karşılaştırarak yılları GPS hızları ile kalibre etmiş ve hata sınırları içinde 1912
depreminden bir önceki depremin 1622-1677 yılları arasında bir zaman denk gelmesi
gerektiğini önermişlerdir. Bu tarihler arasında bölgede sadece Barbaros yerleşimini yıkan
bir deprem bulunmaktadır. Bu depremin neden Şarköy, Mürefte ve Gelibolu’da kayıt
altına alınmadığı en önemli nedeni Köprülü sadrazamlığında fütuhatın tekrar başlaması
ile Türk unsuları bölgede bulunamaması, Bizans artığı toplulukların ise sadece
Barbaros’ta yaşaması, Gelibolu gibi halkın yaşamadığı savaşlar nedeniyle boş sayılan
askeri gözlem noktalarında kayıt olmamasıdır. Bu depremin öncesinde yine elde bulunan
1912 atımıyla birlikte 9-10 metrelik toplam atımlara uygun tarihler 1395-1336 yılları
arasına denk gelen 1354 depremi kaydına uygundur. Yunan araştırıcıların yayınladığı
kayıtlara göre bu deprem, sadece Gelibolu’da değil Trakya’da etkindir. 1912, 1659 ve
1354 depremleri birbirinin ardılıdır. Bazı araştırmalar bölgede 1343 ve 1766
depremlerinin varlığını öne sürmektedir. Eğer 1912 ile 1766 arasında gecen 146 yılda 5
metre atım birikebiliyorsa KAF’ın hızının 30 mm/yıl kadar olması gerekir. Eğer bundan
bir önceki deprem 1343 ise 1776 ile arasında 423 yılda 12.6 metre atım birikmesi
gerekir. Eğer fay bu donemde 17 mm hızla çalışmış ise bu sefer 7.91 metre atım
gerekmektedir. Bu tarihlerin bu durumda Ganos Fayı üzerinde tüm çalışanlar tarafından
gözlemlenen atımlarla ilişkisi yoktur. Özetle 1776 ve 1343 depremleri öne sürüldüğü gibi
Ganos Fayı üzerinde olabilecek depremler değildir.