KÜRESEL EKOLOJİK GÜVENLİK ULUSLARARASI SEMPOZYUM


Budak S., Esen A.

KÜRESEL EKOLOJİK GÜVENLİK ULUSLARARASI SEMPOZYUM, Ankara, Türkiye, 16 - 18 Ekim 2020, sa.683, ss.149-173

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Ankara
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.149-173
  • İstanbul Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Kentsel yaşamın sağlıklı ve sürdürülebilir şekilde idame ettirilebilmesi ve yönetilebilmesi için, kentsel hizmetlerin en önemlilerinden biri olan temiz su hizmetlerinin kent halkına kesintisiz ve standartlara uygun olarak sunulması ivedilik arz etmektedir. Bu mesele günümüzün olduğu kadar gelecek kuşakların da hem haklarını hem de sorumluluklarını oluşturmaktadır.

Bu gerçeğin yanında modern yaşamın gelecekte % 70 oranında kentlerde gerçekleşeceği ve kentli insanın temiz su ihtiyacının önemli ölçüde artacağı da şimdiden bilindiğine göre gelecekte büyüklü-küçüklü pek çok kentin güvenlik ve hijyen sorunuyla karşı karşıya kalacağı kuvvetle muhtemeldir. Hem ulusal alanda hem de uluslararası alanda kentsel içme suyu temini, başta kentler arasında temiz su kaynaklarının paylaşılması noktasında sorun yaratacaktır. Bunu büyük kentlerin su ihtiyaçlarının küçük kentler üzerinde baskı oluşturması izleyecektir. Büyük-küçük kent çatışması gerek ulusal gerekse uluslararası çatışma sahaları yaratabilecektir. Dahası kentsel içme suyu arzının maliyetleri giderek artacaktır. Aynı kaynağı paylaşan farklı kentsel su hizmetleri sağlayıcıları bakımından olduğu kadar; aynı kentteki su kullanıcıları açısından da suya erişebilenler ile erişemeyenler arasında çatışma çıkması kuvvetle muhtemeldir. İklim değişikliği kentsel su kaynakları üzerinde negatif etki doğuran en önemli sorundur ama tek sorun değildir. Su kaynaklarının azalmasına, kirlenmesine ve içme suyu dışında başka kullanımlara özgülenmesine yol açabilecek her müdahale kentsel içme suyu teminini güvencesiz bıraktığı gibi çatışma olasılığını da artıracaktır. Keza modern ve kalabalık yaşam, şehirlerdeki içme suyu tüketimindeki artışı da teşvik etmektedir.

Sağlıklı ve sürdürülebilir içme suyuna erişememek kentsel yaşamı tehdit edecektir. Özellikle büyük şehirlerin sağlıklı ve sürdürülebilir içme suyuna erişememesi kamu düzeni ve sağlığının bozulması yanında birçok güvenlik sorununa da kapı aralayacaktır. Bu nedenle içme suyu teminini teknik bir mesele olarak algılayıp sorunu teknoloji yardımıyla çözmek yolunda bir strateji geliştirmek ya da piyasa ilişkilerine bırakmak meseleyi daha da karmaşık hale getirebilir ve güvenlik zafiyeti doğmasına yol açabilir.

Güvenlik perspektifinden ele aldığımız kentsel içme suyu temini konusunu İstanbul örneği üzerinden incelemek istiyoruz