A study on compilation of religious musical works: The case of Anatolia and Balkans Dinî mûsikî derleme kültürü üzerine: Anadolu ve Balkanlar örneği


Sezikli U.

Cumhuriyet Ilahiyat Dergisi, cilt.22, sa.3, ss.1657-1668, 2018 (Scopus) identifier identifier

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 22 Sayı: 3
  • Basım Tarihi: 2018
  • Doi Numarası: 10.18505/cuid.461321
  • Dergi Adı: Cumhuriyet Ilahiyat Dergisi
  • Derginin Tarandığı İndeksler: Scopus, TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.1657-1668
  • İstanbul Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

© Published by Sivas Cumhuriyet üniversitesi, Ilahiyat Fakültesi.Compilation of religious musical works is a survey that needs to be implemented promptly. In order to carry out such a survey, a connection is to be established between the last representatives of a great civilization and the modern members of the same society. To forge a link between these two groups of people is an incumbent upon the people of today. If we cannot derive the musical culture from the last representatives of this great civilization this musical and cultural heritage will be lost forever. In this respect source persons are of great importance in this process. They preseve the heritage in their memories. Other cultural assets such as; mosques, bridges and books can be restored decades later whereas the oral tradition and musical culture living in the memories of source persons gets lost in such a time. The lifetime of source persons comes out as a significant criteria in the urgency and importance of the issue. As a result, collection of oral tradition and musical culture has a higher ranking of importance among the other cultural assets beforementioned. In this study rules and methods of compiling religious musical works will be examined. © Published by Sivas Cumhuriyet üniversitesi, Ilahiyat Fakültesi.Dini mûsikî ilmî çalişma sahasinda yapilacak olan çalişmalar arasinda en acil ve önemli olani derleme çalişmalaridir. Böyle çalişmalarin icrasi, büyük ve köklü medeniyetimizin son temsicileri ile günümüz insani ilgilileri arasinda kurulacak bir bağ ile mümkün olabilir. Bu baği kurmak günümüz insaninin aslî vazifelerindendir. Eğer bizler bu muazzam medeniyetin mûsikî mirasini son temsilcilerinden derleyip kayit altina almazsak bu kültür mirasi yok olacaktir. Bu bağlamda mûsikî mirasimizi hâvi kaynak kişiler çok büyük önem arz etmektedirler. Bu kuşak kaybolduğu zaman artik zaten ilahilerden ve geçmişin mûsikî kültüründen söz edemeyiz. Camiler, köprüler gibi taşinamayan kültürel varliklar ve kitaplar gibi yazili kaynaklar on yillar sonra da restrore edilip ihya edilebilir fakat kaynak kişilerin hafizasinda sakli sözlü gelenek ve mûsikî kültürü böyle bir zamanda kaybolmaya mahkumdur. Aslinda bu olay zamana karşi nasil bir yariş içerisinde olduğumuzu da göstermektedir. Bu noktada insan ömrü meselenin aciliyetini ve ehemmiyetini belirleyen en önemli kriter olarak karşimiza çikmaktadir. Sonuç olarak sözlü geleneğin ve mûsikî kültürünün derlenmesi zaman, tahrif edilme ve hatta yok olma tehlikesinden ötürü bahsedilen diğer kültürel varliklardan ehem ve mühim siralamasinda daha önde gelmektedir. Kültürel varliklarin muhafazasi hususunda sirayi bu şartlar belirler. Bu çalişma sözlü gelenek ve mûsikî kültürü, husûsen dinî mûsikî derleme çalişmalarinin nasil yapilacağini, derleme çalişmalari sirasinda riayet edilecek kurallari ve uygulanacak metodlari ele almaktadir.