“Afet Riski Nedeniyle Yerinden Edilme Senaryoları İçinde Rezerv Yapı Alanları: İstanbul Büyükşehir Belediyesi İçin Bir Yönetim Yaklaşımı”


Ak Yıldırım A. H., Giritlioğlu P. P.

KAYFOR , Eskişehir, Türkiye, 24 - 26 Mart 2022

  • Yayın Türü: Bildiri / Yayınlanmadı
  • Basıldığı Şehir: Eskişehir
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • İstanbul Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

2012 yılında, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında

Kanun’un yürürlülüğe girmesi ile İstanbul’da bir çok riskli alan/yapı ilan edilmiş

ve afetle mücadelede en sık kullanılan yöntem, kanun kapsamındaki kentsel

dönüşüm uygulamaları haline gelmiştir. Bu kanun yalnızca riskli görülen alanları

değil, idarenin bu alanlardaki riskli duruma karşılık üreteceği güvenli konut

alanları olan rezerv yapı alanlarını da tanımlamıştır. Rezerv yapı alanları, ilgili

kanun uyarınca gerçekleştirilecek uygulamalarda yeni yerleşim alanı olarak

kullanılmak üzere, Toplu Konut İdaresi Başkanlığının veya idarenin talebine bağlı

olarak veya resen Bakanlıkça belirlenen alanları ifade etmektedir. Dolayısıyla

rezerv yapı alanları, olası bir afetle mücadele bakımından kritik öneme

sahiptir.Güncel durumda rezerv yapı alanları merkezi yönetimin keyfi irade ve

tasarrufları ile şekillenmekte, yerel yönetimlerin bu anlamdaki yetki ve

sorumlulukları ise muğlak ve sınırlı kalmaktadır. Riskli alanlarda yaşayan

vatandaşların rezerv yapı alanlarına taşınması ve sonrasında yaşanacak sosyal ve

ekonomik uyum sürecinde büyükşehir belediyesinin nasıl bir rolü olması gerektiği

literatürde yeterince tartışılmamış ancak tartışılmasında büyük fayda

gördüğümüz alanlardır. Bu nedenle çalışmamız rezerv yapı alanı kavramını afet

riski yüksek olan İstanbul üzerinden ele alarak, rezerv yapı alanları yönetiminde

büyükşehir belediyesinin rolünün nasıl olması gerektiğini ortaya koymaya

çalışacaktır. Çalışmamızda öncelikle rezerv yapı alanlarına dair mevzuat ve

İstanbul’da rezerv yapı alanı ilan edilen bölgeler incelenecek; sonrasında rezerv

yapı alanı kavramının altını doldurmak adına, ilgili üç meslek odasının (Mimarlar

Odası, İnşaat Mühendisleri Odası, Şehir Plancıları Odası) ve İstanbul Büyükşehir

Belediyesi’ nin yöneticileriyle görüşmeler yapılacaktır. Bu süreçte kentteki en üst

yerel idare olan İBB’ nın yetkilerinin neler olması gerektiği ile etkin bir rezerv

alan yönetiminin nasıl ele alınabileceği ortaya koyulacaktır.